CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, TBMM Genel Kurulu'nda 2025 yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında, mülakat sistemine sert eleştirilerde bulundu. Öztürkmen, mülakatlar sebebiyle intihar eden gençlere dikkat çekerek, Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 seçimleri öncesinde mülakatları kaldıracağına dair verdiği sözü hatırlattı. Emre Pişiren örneğini vererek, Türkiye birincisi olmasına rağmen mülakatta elenen ve bu durumun tekrarlandığını vurguladı. Sınavlarda üstün başarı göstermesine rağmen mülakatlarda sürekli elenen Pişiren'in durumu, mülakat sisteminin adaletsizliğini gözler önüne seriyor. Öztürkmen, bu durumun birçok genci intihar etmeye kadar ittiğini belirtti. Sistemin şeffaflığından ve objektifliğinden şüphe duyulması, gençlerin gelecek kaygılarını daha da artırıyor. Bu adaletsiz sistemin bir an önce kaldırılması için çağrıda bulundu.
Doğuş Can Kavaklı'nın Ölümü ve Mülakatlar
Hasan Öztürkmen, Doğuş Can Kavaklı gibi gençlerin intiharlarının mülakat sistemiyle doğrudan bağlantılı olduğunu savundu. Kavaklı'nın intiharı, sistemin yarattığı baskı ve umutsuzluğun trajik bir sonucu olarak gösterildi. Öztürkmen, Adalet Bakanlığı'nın mülakat uygulamaları nedeniyle kaç davada mahkum edildiğini de sorguladı. Bu sorular, sistemin aksaklıklarını ve kamuoyunun endişelerini dile getiriyor. Mülakatların şeffaflığı ve adaletliliği tartışılırken, Türkiye'deki gençlerin geleceği için ciddi kaygılar dile getirilmektedir. Sistemin yeniden değerlendirilmesi ve adaletli bir sistemin kurulması için acil adımlar atılması gerektiği belirtildi.
Mülakat Sisteminin Kaldırılması İçin Çağrı
Öztürkmen, mülakatların kaldırılması için gereken adımların atılmasını ve Türkiye'de adaletli bir sınav sisteminin oluşturulmasını istedi. Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim vaadinin hatırlatılması, hükümeti bu konuda harekete geçmeye çağırıyor. Gençlerin intiharlarının önüne geçmek ve geleceklerine umut aşılamak için, mülakat sisteminin kaldırılması veya tamamen yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Adalet Bakanlığı'nın bu konuda daha fazla sorumluluk alması ve şeffaflığı sağlaması bekleniyor. Bu durumun sadece birkaç gencin problemi olmadığını, Türkiye'nin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Sistemin değiştirilmesi için kamuoyunun da baskı yapması gerektiğini dile getirdi.