Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde el sanatları geleneğini yaşatan bir ustanın, "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü"ne layık görülmesinin gururu yaşanıyor. Ödülü alan usta, nesillerdir sürdürdüğü geleneksel kutnu dokumacılığı sanatını gelecek nesillere aktarma azminde.

Geleneksel Sanatın Yaşayan Temsilcisi

60 yılı aşkın süredir kutnu kumaşı dokuyan usta, bu tarihi kumaşı modern tasarımlarla buluşturarak, Osmanlı döneminden günümüze uzanan bir mirası yeniden yorumluyor. Tarihi Yeni Han'daki atölyesinde, kutnu kumaşından elbiseler, fistanlar, ayakkabılar, şallar ve daha birçok ürünü tasarlayarak hem geleneği yaşatıyor hem de ekonomik bir faaliyet yürütüyor. Usta, kutnu kumaşının sadece kıyafetlerde değil, günümüz yaşamına uygun birçok üründe de kullanılabileceğini göstererek bu geleneğin modern çağda da yer bulmasını sağlıyor. El emeği göz nuru ürünlerle, hem kültürel zenginliği sergiliyor hem de ekonomik katkı sağlıyor.

Ödül Töreni ve Ustanın Duyguları

Ödül töreninde duyduğu mutluluğu dile getiren usta, ödülü şehri adına aldığını ve bu başarının tüm şehrin ortak başarısı olduğunu vurguladı. Ödülü, ülkenin en yüksek makamından almanın onurunu yaşadığını belirten usta, gelecek nesillerin de bu kültürel mirası sürdürmesi için gereken desteği bekliyor. Ustanın başarısı, kutnu dokumacılığının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor ve bu sanatın korunması için gereken çalışmalara ivme kazandırıyor. Usta aynı zamanda, diğer geleneksel mesleklerin de gençler tarafından benimsenmesi ve yaşatılması için çağrıda bulundu.

Geleneksel Mesleklerin Geleceği İçin Çağrı

Usta, sadece kutnu dokumacılığının değil, Gaziantep'in diğer el sanatlarının da geleceğinin güvence altına alınması gerektiğini vurguluyor. Yemeni, bakır ve sedef kakma gibi geleneksel mesleklerin eğitim müfredatlarına dahil edilmesi gerektiğini ve gençlerin bu alanlara yönlendirilmesi için teşviklerin artırılması gerektiğini belirtiyor. Bu sayede, tarihi ve kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının sağlanabileceğini düşünüyor. Usta, Gaziantep'in kültürel mirasının korunması ve geliştirilmesi için kamu kurumlarının, özel sektörün ve eğitim kurumlarının işbirliği içinde çalışmalar yürütmesi gerektiğini belirterek çağrısını yineliyor.