Din İşleri Başkanı, "İslam dünyasını etkisi altına alan terör ve şiddet sorunu, acil çözüm gerektiren en önemli sorunlardan biridir." dedi. Konuşmacı, İslam Bilimleri ve Teknoloji Üniversitesi'nde, Din İşleri Başkanlığı ve yerel yönetimin ortaklaşa düzenlediği, birçok ülkeden İslam alimlerinin katıldığı "Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu"nda yaptığı konuşmada, katılımcılara teşekkürlerini iletti. Toplantı, ülkenin güneydoğusunda bulunan büyük bir şehirde gerçekleşti. Etkinliğin amacı, İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunlara ortak çözümler bulmaktı. Konuşmacı, katılımcılardan gelen öneriler ve fikir alışverişinin son derece verimli geçtiğini dile getirdi. Çeşitli ülkelerden gelen alimlerin farklı bakış açıları, zengin bir tartışma ortamı yarattı.

İslam'ın Barışçı Yüzü ve Küresel Sorunlar

İslam'ın adalet ve merhamet esasına dayalı bir din olduğunu vurgulayan konuşmacı, Müslümanların bu değerleri çağdaş dünyaya sunmaları gerektiğini belirtti. Bunun için öncelikle terör ve şiddet gibi sorunlarla etkin bir mücadele vermenin önemini dile getirdi. İslam karşıtlığının, dezenformasyon ve algı operasyonlarıyla körüklendiğini, kültürel bir ırkçılığa dönüştüğünü ve acil önlem alınması gerektiğini ekledi. Temel insan haklarının ihlal edildiği, can, mal, namus ve insan onurunun hiçe sayıldığı bir dünyada kimsenin güvende olmadığını vurguladı. Güçlülerin zayıfları ezdiği, inanç ve kültür ırkçılığının politik bir araç olarak kullanıldığı bir dünyada güvenin sağlanamayacağını ifade etti. Bu sorunların sadece Müslümanları değil, tüm insanlığı tehdit ettiğini ve bu nefret dilinin insanlığın umudunu kararttığını belirtti.

İslam Dünyasının Birliği ve İşbirliği

İslam toplumlarının işbirliğini güçlendirmenin önemini vurgulayan konuşmacı, kötülüklerle mücadele için ortak bir akıl, kurumsal yapı ve stratejik iletişim yöntemine ihtiyaç olduğunu dile getirdi. En büyük referansın İslam'ın tevhit ilkesi olduğunu, bu ilkenin hem inanç sistemi hem de toplumsal dayanışmanın temelini oluşturduğunu belirtti. İslam'ın sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda hayat tarzı ve sorumluluklar yüklediğini, kötülüklere karşı mücadele ve iyiliğin yaygınlaştırılmasını temel sorumluluk olarak gördüğünü vurguladı. Müslümanların Kur'an ve sünnet rehberliğinde daha fazla birleşmesi gerektiğini, dostluk ve dayanışmanın artırılması gerektiğini ifade etti. Ortak bir dil ve anlayışla sorunların çözülmesi gerektiğini, toplumda umut ve güven oluşturan adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'den gelen din adamlarının da işbirliğinin önemini vurguladığı görüldü.

Ortak Çalışma ve Gelecek

Konuşmacı, birlik ve beraberliğin güçlendirilmesiyle, birçok sorunun çözülebileceğine inandığını söyledi. Tevhit etrafında birlik ve dayanışma ile, insanlığı etkileyen trajedilerin son bulacağına inandığını ekledi. İslam'ın ideal değerlerinin hayata geçirilmesinde ilmin önemini vurguladı. Konuşma, Gaziantep'te bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı kuruluşların da desteğiyle yapıldı. Şahinbey bölgesinin de etkinliğin başarılı geçmesinde önemli rol oynadığı belirtildi. Etkinliğe katılan çok sayıda alimin de farklı ülkelerden geldiği belirtildi. Katılımcılar arasında Türkiye'den de önemli sayıda din adamı yer aldı.